Beyşehir, Konya ilinin Akdeniz kesiminde Göller Bölgesinde ve Orta Toroslar arkasında ki kısımda yer almıştır. Doğusunda Konya, kuzeyinde Doğanhisar, Hüyük ve Ilgın, kuzeydoğusunda Derbent kuzeybatısında Şarkikaraağaç ve Eğirdir, batısında Yenişarbademli, güneybatıda Sütçüler, güneyde Derebucak güneydoğuda Seydişehir ilçeler ile çevrilidir. Beyşehir, Güney ve Batısında Toros Sıradağları, Doğusunda Erenler, Kuzeyinde, Sultan Dağları ile çevrili bir kapalı havza durumundadır. Güney ve Batısındaki Toros Dağları muhtelif isimler adı altında bir yelpaze gibi açılırlar. Kartos, Dedegöl, Dumanlı ve Nallıkent Tepeleri belli başlı silsilelerdir. En yüksek yeri Anamas dağları üzerinde bulunan 1890 m. yüksekliğindeki Dippoyraz Tepesidir.

Beyşehir, Akdeniz Bölgesi’nin Göller Yöresi’nde kendi adıyla anılan gölün güneydoğusunda kurulmuştur. İlçe, Konya ili sınırı içinde kalmaktadır. Fakat ilçe sınırlarının büyük bir bölümü Akdeniz Bölgesi sınırları içerisindedir. Beyşehir ilçesinin doğusunda Konya, kuzeyinde Doğanhisar, Hüyük ve Ilgın, kuzeydoğusunda Derbent, kuzeybatısında Şarkikaraağaç ve Eğirdir, batısında Yenişarbademli, güneybatısında Sütçüler, güneyinde Derebucak ve güneydoğusunda Seydişehir bulunur.

Beyşehir, Akdeniz Bölgesi ile İç Anadolu Bölgesi arasındaki geçişi sağlayan yollar üzerinde yer alır. 1.640 km2’lik bir yüzölçüme sahiptir. Düz bir alanda bulunan Beyşehir ilçesi, yol kavşağında ve çevresindeki küçük yerleşmelerin pazarı durumunda olması ve Beyşehir gölünün güzellikleri sayesinde sayfiye yeri olması sebebiyle eski devirlerden bu yana egemenliği altında bulunduğu devleti içinde önemli görevler üstlenmiştir. Bu yüzden ilk çağdan beri yerleşime sahne olmuştur. Fakat asıl gelişme Türklerin Anadolu’ya yerleşmesinden sonra görülmüş ve şehir sürekli olarak gelişmiştir.

Beyşehir Gölü, jeomorfolojik yapısı, Toros Dağ sıraları arasında, kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda teknonik Polye Çanağı içerisinde oluşmuş karstik kökenli bir göldür. Türkiye’nin en büyük tatlı su, Van ve Tuz Gölü’nden sonra üçüncü büyük gölüdür. 

 

 

Beyşehir ilçesi İçerişehir mahallesinde bulunan, Orta Asya'da Semerkant, Buhara gibi eski Türkistan şehirlerinde yer alan ağaç direkli camilerin ülkemizdeki eşsiz bir örneği olan Beyşehir Eşrefoğlu Camisi, Anadolu'daki ahşap direkli camilerin en büyüğü ve orijinali olup 1296-1299 yılları arasında inşa edilmiştir.

Devamını Gör

Konya valisi Avlonyalı Ferit Paşanın sadrazam olmasından sonra 1907’de Anadolu – Osmanlı Demiryolu Ortaklığına ihale edilerek 1908 – 1914 yılları arasında, yapımı tamamlanan Taş Köprü; regülatör baraj sistemi olarak yapılmıştır. Taş körünün uzunluğu 40.70 metre, eni ise 6.35 metredir. Batısında 14 sütun, üzerine oturan 15 gözlü köprü üstü kemeri vardır. 

Devamını Gör

Beyşehir ilçesinde bulunan ve Türkiye'nin en büyük tatlı su gölü olma özelliği  ilçenin adını taşıyan göle gelen ziyaretçiler, göl kenarında gezerken gün batımının eşsiz güzelliğine de tanıklık ediyor. Fotoğraf tutkunları da özellikle güneşin battığı saatlerde göl kıyılarına akın ederek gün batımını fotoğraflıyor.

Devamını Gör

Türkiye’nin en büyük etnoğrafik el işi birikimin barındırmaktadır. Anadolu’nun çeşitli yerlerinden gelen binlerce eserin bulunduğu ve bir müze olarak değerlendirilmesi mümkün olan ve özellikle yabancı ziyaretçilerin ilgisini çeken bir mekândır. Bu mekânın sanayi sitesinden birçok farklı eski ürünlerin yer aldığı doğal bir müze görünümündedir.

Devamını Gör

Beyşehir Gölü Milli Parkı İç Anadolu Bölgesi Konya ili sınırları içindedir. 1993 yılında milli park ilan edilmiştir. Yüz ölçümü 86.855hektardır. Beyşehir Gölü yüz ölçümü bakımından Van ve Tuz Gölünden sonra üçüncü büyük gölümüz olmakla birlikte, tatlı su göllerimiz içinde en büyük olanıdır.

Devamını Gör

Leylekler Vadisi, Beyşehir ilçesine bağlı Yeşildağ Beldesi'nin simgesi haline gelmiştir. İlkbaharın geldiğini müjdeleyen leylekler, vadinin bir huzur bölgesi olduğunu anlatır bizlere. Fotoğraf makinanızla birlikte sizleri de "Leylekler Vadisi"ne bekliyoruz. Beyşehir Gölü kıyısında yer alan ve coğrafi güzellikleri ile bölgenin en önemli mesire alanları arasında gösterilen Yeşildağ Mahallesi, tarihî ve doğal güzelliklerinin yanı sıra her yıl ilkbaharda binlerce leyleğin gelip yuva kurduğu leylekler vadisi ile de doğa ve hayvan severlerin uğrak yeri haline gelmiştir. 

Devamını Gör